In the field of fashion and design, inspiration is one the most used terms. During interviews (designers and the public who reads it, too) always come across to the cliché question: "Where does your inspiration come from?". As a matter of fact, nothing is actually 'new' or an 'innovation' on this old world and the designer does not have the exclusive possession of the primary idea of his / her design. We all get inspired by our lives. We work on the things that we see, when we look at the world; there is not any other source to get inspired. In the end all products happen to be different than the others in some or many ways because various designers' perspectives, points of views and steps that they follow differentiate, while working on the same material. According to this explanation, we can conclude by saying that one's inspiration and motivation can only be understood by taking notice of their approaches to life and living. (The creation process is the designer, fermenting the inspiration in his / her mind and heart - last of all, between his / her hands -.)
Jim Jarmusch says, "Nothing is original. Steal from anywhere that resonates with inspiration or fuels your imagination. Devour old films, new films, music, books, paintings, photographs, poems, dreams, random conversations, architecture, bridges, trees, clouds, bodies of water, light and shadows. Select only the things to steal from that speak directly to your soul. If you do this, your work (and theft) will be authentic. Authenticity is invaluable, originality is non-existent. And don't bother concealing your thievery - celebrate it if you feel like it. In any case, always remember what Jean-Luc Godard said: It is not where you take things from - it is where you take them to.". In this juncture, the concept that should be dealt with is theft. The modus of thievery distincts between authenticity and imitation.
A design should be true to 'one's own' - in this case to the designer's own, in order to be qualified as authentic. In the creation (fermentation) process, inspiration must have been shaped / rearranged under the influence of the container's mind, heart and hands. Like the fact that novels or the characters of a novel have bits and pieces from the author or like the quality of oak barrels affect the wine's taste. On the other hand imitation is; taking a design of another own, making a few retouches that does not threaten its authentic features and introducing it again - this time, as your own. But sharp eyes always recognise.
-
Bir Şehir Efsanesi: Orijinalite (İlham Nereden Gelir?)
Moda ve tasarım alanlarında sıkça ilhamdan bahsedilir, başarılı isimlere sorulan klişe sorulardan biri de ilhamlarının nereden geldiğidir. Aslında bu dünyada hiçbir şey 'yenilik', ortaya çıkan ürünün temel fikri de sadece tasarımcısına mahsus değildir. Hepimiz kendi hayatlarımızdan ilham alırız. Dünyaya baktığımızda ne görüyorsak onu işleriz, zaten başka bir kaynağımız yoktur. Tasarı / tasarımların sonuçta farklı (ve eşsiz) olmalarının temel nedeni; farklı tasarımcıların aynı dünyaya farklı gözlerle ve farklı perspektiflerle bakıyor oluşu, aynı malzemeyi farklı biçimlerde işleme dahil etmesidir. Buradan yola çıkarak; ancak söz konusu kişinin hayata bakış açısını ve yaşamı ele alış biçimini algılayarak ilham kaynaklarının izini sürmemiz mümkündür, denilebilir. (Tasarlama süreci, tasarımcının doğadan / dış dünyada aldığı detayları zihninde ve kalbinde - son olarak, elleri aracılığıyla - fermente etme işlemidir.)
Yönetmen Jim Jarmusch, "Hiçbir şey orijinal değildir. Hayal gücünüzü gazlayan, sizi ilhamla titreştiren her yerden çalın. Eski filmlerden, yeni filmlerden, müzikten, kitaplardan, resimlerden, fotoğraflardan, şiirlerden, rüyalardan, rastgele sohbetlerden, mimariden, köprülerden, tabelalardan, ağaçlardan, bulutlardan, sulak havzalardan, ışık ve gölgelerden beslenin. Sadece ve sadece ruhunuza seslenen şeyleri malzeme alın. Bunu yaparsanız işiniz (ve hırsızlığınız) özgün olur. Özgünlük paha biçilemez, orijinallik safsatadır. Bunları yaptıktan sonra da hırsızlığınızı saklamakla uğraşmayın, tam tersine değerini bilin. Jean-Luc Godard'ın 'Nereden aldığınız değil, nereye götürdüğünüz önemlidir' sözünü hep aklınızda tutun." der. Bu noktada sorgulanması gereken kavram, hırsızlıktır. Özgünlükle kopyalamak arasındaki ayrımı belirleyen hırsızlığın işleniş biçimidir.
Bir tasarımın özgün olabilmesi için, 'öz'e dair olması gerekir - bu durumda kendisini yaratanın özüne dair. Tasarlama (fermentasyon) sürecinde ilham, kendisini şekillendiren / değerlendiren zihnin, kalbin ve ellerin etkisi altında kalmış olmalıdır. Bir yazarın romanlarında veya yarattığı karakterlerde kendi yaşamına dair nüanslar olması ya da temel bir örnekle, şarap yapılmak üzere mayalanan üzümlerin şarabın tadını etkileyeceği için meşe fıçılarda bekletilmesi gibi. Ancak kopyalama; başka bir özden geçmiş sonucun üstünde, özüne dair olanı etkilemeyecek şekilde değişiklikler / rötuşlar yapılıp sunulmasıdır ve dikkatli gözlerden asla kaçmayacaktır.
Ek Okuma / Further Reading:
whereiseefashion.tumblr.com (Tasarımların ilham kaynaklarına dair seçilmiş örnekler. / Examples of inspirations of designs.)
intothefashion.com (İlham, kopya veya tekrar vakaları üzerine. / On fashion inspiration, cases of imitation or recurrence.)